HALUK LEVENT 'TEN SONRA OĞUZHAN UĞUR'DA DEVLET BAHÇELİ'YE BÖYLE İSYAN ETTİ

HALUK LEVENT 'TEN SONRA OĞUZHAN UĞUR'DA DEVLET BAHÇELİ'YE BÖYLE İSYAN ETTİ


Haluk Levent'ten sonra Oğuzhan Uğur da Bahçeli'ye yanıt verdi. Bahçeli hedef göstermişti
Ahbap ve BabalaTV'yi hedef gösteren Devlet Bahçeli'ye Haluk Levent'ten sonra bir yanıtta Oğuzhan Uğur'dan geldi. Uğur, "Sn. Bahçeli’ye yanlış bilgi verildiği kanısındayız. Büyük milletimiz bu büyük sıkıntı karşısında parti, görüş ayrımı yapmadan kenetlendik” ifadelerini kullandı.



Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Ahbap ve Babala TV’yi hedef gösterdi. Haluk Levent ve Oğuzhan Uğur’u işaret eden Bahçeli, “Bu sahtekârların artık Türk televizyonlarında yer almaması lazım” dedi.

Bu sözlere ilk yanıt Ahbap kurucusu ve sanatçı Haluk Levent’ten gelmişti. “Sayın Devlet Bahçeli’nin danışmanlarının kendisini yanlış yönlendirdiğini düşünüyorum” diyen Levent’in ardından bir yanıt da BabalaTV’nin kurucusu Oğuzhan Uğur’dan geldi.

“Sn. Bahçeli’ye yanlış bilgi verildiği kanısındayız” diyen Uğur sosyal medyadan yaptığı paylaşımında, “Devletimizin yetkili kurumları ile koordineli çalışıyoruz. Ayrıca birçok MHP’li ve ülkücü arkadaşımız da bize büyük destek vermişlerdir. Sn. Bahçeli’ye yanlış bilgi verildiği kanısındayız. Büyük milletimiz bu büyük sıkıntısı karşısında parti, görüş ayrımı yapmadan kenetlendik” ifadelerine yer verdi.

HALUK LEVENT'İN DEVLET BAHÇELİ'YE YANITI

Levent paylaşımında, "Daha dün MHP milletvekilleri çadır kentimizi ziyarete gelmişti. Sayın Devlet Bahçelinin danışmanlarının kendisini yanlış yönlendirdiğini düşünüyorum. Ben her gün devletin kurumları ile çalışıyor ve bunu yazıyorum. Zaten kurumlar arası işbirliği olmadan başarı olmaz" ifadelerini kullandı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamalarından bazı detaylar şöyle:

AHBAPÇILAR VE BABALACILAR AKBABA GİBİ

Devleti kenara itip ahbap çavuş ilişkisiyle yardım toplanması, bu kapsamda pararlel bir hat kurulması, devletin inandırıcılığını gölgelemektedir. Bizim nazarımızda itibar edilmemesi gereken bir yanlıştır. Hatay'da baraj yıkıldı yalanını sosyal medyada servis edenler afet bölgesinde neyin peşindedir. Devletin yetişemediği ne vardır da Ahbapçılar ve Babablacılar akbaba gibi kanat çırpmaktadır. Bu sahtekarlar Türkiye televizyonlarında artık yer almamalıdır. Bindikleri dalı kestiklerini ne zaman anlayacaklardır?

Yara bere içindeyiz ama mutlaka iyileşeceğiz. Kırık dökük haldeyiz ama mutlaka düzeleceğiz. Manevi bir imtihandayız ama alnımızın akıyla bu imtihandan da çıkacağız. Derdi veren Allah'ın dermanı da vereceğini biliyoruz. Hayır ve şerrin Allah'tan geldiğine iman ediyoruz. Devletin iradesiyle ve milletin irfanıyla içinde bulunduğumuz zor günleri aşacağız, daha doğrusu aşmak zorundayız. Sarsıldık fakat düşmeyeceğiz. Binalar üzerimize çöktü fakat Türkiye'nin tökezlemediğini göstereceğiz.

Devletimiz ve hükümetimiz en aşağılık karalama kampanyalarına aldırış etmeden tarihi görevini yaptı. Titiz ve hassa kurtarma çalışmalarını meşgul etmemek için gelişmeleri Ankara'dan takip ettim. Başkaları gibi şov peşinde, istismar peşinde değiliz. Milletimizin yaşadığı her acı bizim acımızdır. Karnımızdan konuşmayız. Nifak tohumları ekmek için faal olan siyasi kokuşmuşlara, felaketi siyasileştirmek için ortalıkta gezen tabansızlara asla benzemeyiz. Depremden zarar gören illerimizi ve vatandaşlarımızı bir program dahilinde ziyaret etmek için makul bir zaman kollamıştım. O zaman gelmiştir, şimdi yollara düşme zamanıdır. Milletimle tek yürek olacağım, tek ses olacağım. Madur vatandaşlarımın hepsini birden çalışmaların aksamasına izin vermeden tek tek ziyaret edeceğim.

DEVLET HER YERDE

'MHP nerede' diye soranları ciddiye alıp cevap verecek değilim. Biz her yerdeyiz. Beton blokların arasında can arayan, yetim yavruların başını okşayan, tabutlara omuz veren, milletin derdiyle dertlenen yürekleriz. 'Deprem bölgesinde her şey var, sadece devlet yok' diyen kanı bozuklara söylüyorum, devlet baktığınız her yerde tüm heybetiyle hakimdir. Kimse kusura bakmasın, 'devlet yok' diyen karakter yoksulları, iç işgal cephesinde konuşlanmış işbirlikçi sefillerdir. Bunlar baksa da göremez, görse de itiraf edemez.

'O YETİŞEMEDİ, BEN YETİŞTİM' TARTIŞMASI DEPREM KADAR YIKICI

Sosyal medya gösterişi yapan haşaratlar, acımızı malzeme yapan reklam meraklıları, tribüne oynayan asalaklar ortalığa üşüştü. Dünyanın neresinde olursa olsun bu çaptaki afetle başa çıkmak kolay değildir. Devletin ve hükümetin hakkını teslim etmek lazımdır. 'O yetişemedi ben yetiştim' tartışması deprem kadar yıkıcıdır. Ön yargılı tavırlardan bıktık. Fırsat düşkünü alçaklardan tiksindik. Gerçekleri çarpıtan, çalışmaları sulandıran sahtekarları biliyor, görüyoruz. Sürüde koyunu olmayan çobanla uğraşır.


kaynak:Yenicaggazetesi.com.tr
Devamını oku » »

Yorum Yap